Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nde “Kan Bağışı Kampanyası” “Bir Damla Kan Kurtarılacak Bir Candır!”
Eklenme Tarihi: 09 Nisan 2017, 11:33

Dr. Suat GÜNSEL Girne Üniversitesi Hastanesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre Dr. Suat GÜNSEL Girne Üniversitesi Hastanesi , Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Öğrencileri Birliği ve Yakın Doğu Üniversitesi Kan Bankası işbirliği ile “Kan Bağışı Kampanyası” düzenlendi.

Talasemi hastalarına ve kan bankasına destek amacıyla düzenlenen kan bağışı kampanyasına üniversite öğrencileri, hastane, üniversite çalışanları ve halk katıldı.

Genelde kan bağışı özelde ise sürekli kana ihtiyaç duyulan Talasemi hastalığı ile ilgili farkındalık yaratmak ve hastaların hiç bitmeyen kan ihtiyaçlarını bir nebze de olsa karşılayabilmek amacıyla düzenlenen kan bağışı kampanyasına ilgi yoğundu.

Kampanyanın düzenleyicileri arasında yer alan Tıp Fakültesi öğrencileri yaptıkları açıklamada bir vatandaş olarak ve özellikle de sağlık çalışanları ve geleceğin hekimleri olarak “Bir damla kan kurtarılacak bir candır!” inancı ile bu etkinliği gerçekleştirdiklerini ifade ettiler. Tıp Fakültesi öğrencileri kimlerin donör olabileceğine dair ise şu açıklamalarda bulundular:

KİMLER KAN VEREBİLİR?

“18 – 65 yaş arasında sağlıklı olan her birey kan verebilir. Kan bağışçısı olmak isteyen kadınlarda minimum hemoglobin seviyesi12,5 gr/desibilite, erkeklerde ise minimum hemoglobin seviyesi 13,5 olması gerekmektedir. Minimum tansiyon olarak 10’a 60, max tansiyon olara 18’e 10 olacak şekilde her sağlıklı donör kan verebilir. Bu koşullar ilk aşamada gerekli olan koşullardır. Donörlere sorduğumuz detaylı pek çok sorunun cevabıda kişinin kan bağışında bulunup bulunamayacağını belirlemektedir: “Kullandığı hap var mı?; “Çeşidi nedir?; Yaşadığı rahatsızlıklar varsa nedir?; “Geçirdiği ameliyat varsa nedir? Gibi sorulara verecekleri cevaplar ile kişilerin kan verip veremeyecekleri şekillenir. Bazı durumlarda donörlere bir hafta sonra, bazı durumlarda bir yıl sonra bazı durumlarda ise ömür boyu kan veremezsin denir. Sonuçta hem kan verenin hem de kanı alacak olanın korunması gerekmektedir. Çift taraflı koruma yapılması zorunluluğu bulunmaktadır.”

KAN BAĞIŞININ ÖNEMİ

Her yıl binlerce insan, bir kaza ya da hastalık sonucunda kan bulamadığı için hayatını kaybediyor. Buna karşılık kan bağış oranı çok düşük kalıyor.

Kanamalı bir hastada ya da büyük bir ameliyatta 6-8 ünite kana ve 4-5 ünite taze donmuş plazmaya ihtiyaç duyuluyor. Problemli gebelik dönemi geçiren ya da kanamalı hamile bir kadının yaşamını sürdürebilmesi için kan ve kan ürünleri gerekiyor.Hemofili ve Talasemi hastaları ise hayatları boyunca kan ve kan ürünlerine ihtiyaç duyuyor. Hastanelerin Yenidoğan bölümlerinde kanın değişmesine ihtiyaç duyan bebekler için de çok miktarda kan gerekiyor. Ağır böbrek hastaları yaşamlarını sürdürebilmek için kan ve kan ürünlerine ihtiyaç duyuyor. Kan, kaynağı sadece insanda olan, yapay olarak üretilemeyen hayati bir madde olması nedeniyle kan bağışı kampanyaları hayat kurtarabilmek için büyük önem arz ediyor.

Kan bağışı, kan bekleyen binlerce insanın hayatını kurtarmanın yanı sıra, bağış yapan kişinin sağlığını da olumlu yönde etkiliyor.

KAN VERMENİN FAYDALARI

  •  Kemik iliğinin yağlanmasını önleyip, kan yapımı canlı tutulur.
  •  Verilen kanın yerine, anında vücuttan genç hücreler dolaşımına katıldığı için, bağışçı daha dinç ve canlı olur.
  •  Kandaki yüksek yağ oranı düşer.
  •  Kan bağışı kalp krizi ihtimalini %90 azaltır.
  •  Kan bağışlayan kişide baş ağrısı, stres, yüksek tansiyon, yorgunluk gibi rahatsızlıkların giderilmesinde çok büyük katkısı olur.
  •  Kan bağışçısı her kan verdiğinde: AIDS , Hepatit B , Hepatit C , Sifiliz Kan grubu taramasından ücretsiz olarak yararlanmış olur.
  •  Trafik kazasında yaralanan bir kimsenin, kan uyuşmazlığı olan bir bebeğin, kan bulunmazsa ölecek bir hastanın sizin verdiğiniz kanla kurtulmasının, size verdiği manevi duygu ölçüsüzdür. Bağışınız çok insancıl ve onurlu bir davranıştır.