Girne Üniversitesi’nden Sağlık Bakanına Nezaket Ziyareti
Eklenme Tarihi: 19 Haziran 2016, 14:53
Son Güncelleme Tarihi:06 Aralık 2016, 11:36

[center]saglik1[/center]

Girne Üniversitesi Heyeti, Yeni Atanan KKTC Sağlık Bakanı Faiz SUCUOĞLU’na Nezaket Ziyareti Gerçekleştirdi.

Gitne Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, Girne Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. İlkay SALİHOĞLU ve Girne Üniversitesi Vakfı Müdürü Mutlu SOYKURT, KKTC Sağlık Bakanı Faiz SUCUOĞLU’nu makamında ziyaret ederek, yeni görevi ile ilgili hayırlı olsun dileklerinde bulundular.

Prof. Dr. İlkay SALİHOĞLU: “Üniversitelerimizin ada ekonomisi için özellikle sağlık turizmi açısından katkı sağlaması bizim için bir görevdir bunu layıkıyla yerine getirmek boynumuzun borcudur.”

Girne Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. İlkay SALİHOĞLU: “Öncelikle sizi kutlarız. Bana göre ülkede en önemli iki konu eğitim ve sağlıktır. Toplumun tamamına hitap eder ve toplumun beklentisi çok büyüktür Bu zor görevin altından başarıyla kalkacağınızdan eminiz ama Girne Üniversitesi olarak bizimde bir katkımız olursa onur duyarız ve isteklerinizi her zaman yerine getireceğimizi bilmenizi isterim. Her ne kadar doğrudan sağlık hizmeti verme konusunda şu anda alt yapımızı tamamlamamışsak da önümüzdeki kısa süredeki hedefimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Bayramı’nda dört dörtlük hastanemizde hizmetinizde olacağız. Üniversitelerimizin ada ekonomisi için özellikle sağlık turizmi açısından katkı sağlaması bizim için bir görevdir bunu layıkıyla yerine getirmek boynumuzun borcudur. Tıp Fakültemiz önümüzdeki 2 ay içinde her şeyiyle tamam olmuş olacak, hastanemiz de 6 ay içerisinde hizmete girmiş olacak sizinle birlikte çalışmaktan da onur duyacağız. Bizi makamınıza kabul ettiğiniz için ayrıca teşekkür ederiz” dedi.

Faiz SUCUOĞLU: “Sağlık Turizmi için Tıp Fakültesi Hastanelerinin Sayılarının Artması ve donanımlı Hizmet Vermeleri Gerekiyor”

Girne Üniversitesi heyetini makamında Kabul eden KKTC Sağlık Bakanı Faiz SUCUOĞLU, heyete ziyaretleri için teşekkür ederek; “Gerçekten bu yoğunluk içerisinde özellikle özel sektörün girişimci iş adamlarımızın sağlık alanında yapmış olduğu özellikle üniversite anlamında tıp fakültesi anlamında ve hastane anlamında poliklinik anlamında sağlığı bir adım öne götürme anlamı getiriyor. Şöyle bir algı var, sağlık bakanı sadece devletin hastanelerinin bakanıdır ama hayır; sağlık bakanı tüm sağlığın bakanıdır, özeldeki sağlık yönünde hizmet veren hastanelerin polikliniklerin doktorlarında bakanıdır. Bizde maalesef öyle bir inanış var; özel sektör devletin değil, özel sektör ayrı birşeydir devlet ayrı birşeydir, devletin görevi sadece memurları ödemektir bakanların görevi sadece kendine bağlı devletteki dairelerdir ama tam tersi esasında bu ülke tümünü değerlendirmesi gerekir ve bana göre özel sektörde en önemli lokomotifidir her anlamda. Dolayısıyla biz, özel sektörün bizi ilgilendiren kısmı sağlıktaki gelişmeleri de takip ediyoruz, sürekli temas içerisindeyiz yetkililerle bu konuda ve ben şuna inanıyorum devlet ile özel sağlık konusunda yarışa başladığı an sağlıktaki kalitede büyük oranda istenilen düzeye gelir yani bir taraf çok iyi olsun bir taraf kötü olsun; tam tersi iki taraf da çok iyi olsun ve çok iyi olmalarından dolayı rekabet yaşasınlar. Bu, iki tarafa da kazanç getirir. Dolayısıyla biz bu yatırımlar, tıp fakülteleri, hastaneler dediğim gibi sağlıkta bize katkı sağlayan, sağlığın kalitesinde ve ulaşımında hastanın daha kolay ulaşımını sağlayan imkanlardır. Bunu özel sektör kendi imkanlarıyla yapıyor, devlete yük olmadan yapıyor. Bana göre bu çok değerlidir ve bunun kıymetini de biz biliyoruz. Dolayısıyla bu konuda elimizden gelen tüm yardımı yapıyoruz. Önümüzdeki süreçte de daha fazla yapacağız çünkü biz bir bütünüz; özelle devlet bütündür, öyle olmak zorundadır; hele ki sağlıkta. Tabii Girne Üniversitesi’nin önümüzdeki Kasım ayında Cumhuriyetin Kuruluş Yıldönümüne denk gelir bir tıp fakültesi hastanesinin açılması ve başka fakültelerin sağlık bilimlerinin açılması ülkede özellikle bizim iklimimizin şartlarımızın çok müsait olduğu sağlık turizmi içinde çok büyük bir katkıdır. Çok büyük rakamlar dönüyor dünyada, neden bizde dişlinin bir parçası olmayalım? Ondan dolayı sadece bu küçücük ülkeye bu kadar üniversite tıp fakültesi gerekli mi? Fazlası gereklidir. Eğer biz sağlık turizmi düşünüyorsak fazlası gereklidir; çünkü 3-5 kişi ameliyat etmekle sağlık turizmi olmaz. Sağlık turizminin on binlere hitap etmesi lazım. Ülkeler arası yaptığımız anlaşmada ana vatan Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığı gibi, on binler geliyor ameliyatlarını oluyorlar tedavilerini oluyorlar ve gidiyorlar. Bizdeki şu an yatak kapasitesi ve olanaklar maalesef böyle bir  duruma çok da fazla imkan vermiyor. Kendi çabanızla 10 tane 20 tane hastayı ameliyat edebilirsiniz; ama bu birşey ifade etmez. Önemli olan rakamların yükselmesi ve Kuzey Kıbrıs’ın dünyanın belli bölgelerinde, burada sağlık turizmi çok mükemmel gidiyor konuşmalarını yaptırabilmektir bana göre, çünkü diğer ülkelerde özellikle sağlık turizmini ön planda tutan Avrupa Birliği Ülkelerinde, Amerika başta olmak üzere bu konuda çok profesyönelce ve çok geniş imkanlarla çalışıyorlar. Burada ülke insanı kazanıyor; çünkü gelen ziyaretçi otelde de kalıyor iyileşme süreci sırasında, yemeğini de restorantlarda yiyor, alacağını da süpermarketlerden alıyor ve ciddi boyutta bir katkı sağlıyor. Dediğim gibi yapmış olduğumuz temaslarda özellikle Türkiye ile iklim itibariyle KKTC’nin aranan bir uygun nokta olduğunu ifade ediyorlar. Eminim başladıktan sonra hem talepler hemde hastane sayısı çok artacaktır. Ben hem tebrik ediyorum hemde başarılarınızın devamını diliyorum; çünkü gerçekten her ziyarete geldiğimizde o binaların çok hızlı bir şekilde yükseldiğinin sahidi oluyoruz. Dilerim 6 aylık bir süreç içinde orada yeni bir tıp fakültesi hastanesi kazanırız ve tıp fakültesi hastanelerimizin sayısı arttıkça hedeflediğimiz noktalara daha kolay ulaşacağız diye düşünüyorum” dedi.