Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, Girne Üniversitesi Hastanesi’nde “Özgürlüğün Kapıları Bilgi ile Açılır” temalı bir etkinlik düzenlendi.Halka açık düzenlenen etkinlikte Girne Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nail Bulakbaşı, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Tijen ATAÇAĞ, Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Pertevniyal BODAMYALIZADE, Uzman Diyetisyen Bengisu EKEN ve Yoga Eğitmeni Özlem VAR birer konuşma yaptı.
Özgürleşmenin ancak bilginin gücü ile mümkün olduğu inanışı ile “Bilgi,bilgilenmek, bilgi ile güçlenmek” temaları çerçevesinde şekillenen “Özgürlüğün Kapıları Bilgi ile Açılır” temalı Dünya Kadınlar Günü Etkinliği’nde kadın sağlığı, cilt sağlığı ve doğru beslenme üzerine değerli bilgiler paylaşıldı, bedensel, zihinsel ve duygusal stresle başetmeye yönelik pratik ve eğlenceli egzersizler yapıldı.
15 Kişiye Kalp Check-Up’ı Hediye Edildi
Girne Üniversitesi Hastanesi’nin düzenlediği etkinlikte bir de çekiliş gerçekleştirildi. Çekilişte etkinliğe katılan konuklardan 15 kişiye Girne Üniversitesi Hastanesi’nde Kalp Check-up’ı hediye edildi.
BULAKBAŞI: “Kadının Varlığı ve Katkısı Vazgeçilmez Düzeyde Yüksek ve Önemlidir”
Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Girne Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nail BULAKBAŞI, konuşmasına 8 Mart tarihinin ardında yatan tarihsel süreci anlatarak başladı: “Aslında bugünün kutlanış nedeni ne acıdır ki dünya üzerinde kadın kişiliğine, kadın haklarına ve kadının fiziki bütünlüğüne olan saldırı ve haksızlıklara dikkat çekmek, bunları önlemek için ulusal ve uluslararası arenada girişimlerde bulunmak ve kadınlara tüm dünya üzerinde erkeklerle eşit hak ve özgürlüğe sahip kılmayı amaçlamaktadır.” diyen BULAKBAŞI “Kadın”ın toplumun kilit noktasını oluşturduğunu ve tek bir gün hatırlanmaktan çok daha fazlasını hakkettiğini belirtti. Toplumsal yaşantı kadar çalışma yaşamında da kadınların istediği hak ve kazancı elde etmesinin, oldukça güç uğraşlar ve büyük kavgalar sonucunda olduğunu, kadın emeğinin uzun dönem ucuz iş gücü olarak sömürüldüğünü ifade eden BULAKBAŞI konuşmasında, yakın tarihe bakıldığında bugünün en gelişmiş ülkelerinde bile kadın haklarının büyük zorluklarla elde edildiğini hatırlattı.
“Günümüzde aile ve toplum yaşamında olduğu kadar iş hayatında da kadının varlığı ve katkısı vazgeçilmez düzeyde yüksek ve önemlidir. Özellikle sağlık ve eğitim gibi vazgeçilmez iki önemli alanda kadının bilgi ve deneyimleri yanında, gösterdikleri sevgi dolu insanı sarmalayan yaklaşım, onları hem hastalar hem de öğrenciler için vazgeçilmez birer aktör yapmaktadır. Öyle ki başhekimliğini yaptığım Girne Üniversitesi Hastanemizde gururla belirtmek isterim ki her bir erkek çalışana karşı iki kadın çalışanımız bulunmaktadır. Ve bu vesileyle çalışan tüm emekçi kadınlarımıza hastanemize ve topluma sağladıkları katkı için şahsım ve kurumum adına teşekkürü bir borç bilirim”şeklinde konuşan Başhekim BULAKBAŞI, kadınlarla çalışmak kadar kadınları korumak ve onlara pozitif ayrımcılık yapmanın önemine de dikkat çekti.
ATAÇAĞ: “Kadın Sağlığı, Kadının Ruhsal ve Bedensel Sağlıklı Olma Halini Etkileyenlerin Tümünü Kapsamaktadır”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Tijen ATAÇAĞ ise etkinliğe katılan konuklara kalp hastalıkları ve kalp sağlığı ile ilgili bilgiler verdi. ATAÇAĞ, genelde insanların bir yeri ağrımadan, bir etkinliği kısıtlanmadan aklına sağlığın gelmediğini, sorun hissetmedikçe kendini-bedenini sonuna kadar zorlayıp hırpaladığını belirterek doğru sağlık bilgisine ulaşma konusunda ısrarcı olmak gerektiğini vurguladı. Kadın Sağlığı denildiğinde çoğu kişinin aklına üreme sağlığı ya da cinselliğin geldiğini fakat bunların yeterli olmadığını ifade eden Ataçağ aslında kadın sağlığının, bir kadının ruhsal ve bedensel sağlıklı olma halini etkileyenlerin tümünü kapsamakta olduğunun altını çizdi. “Kadının fiziksel, ruhsal sağlığını geçici ya da kalıcı olarak kaybetmesi aile içinde, toplumsal hayatta ve iş yaşantısında itibarsızlaşmasına sebep oluyor. Örneğin doğum öncesi ve sonrası ve menopoz döneminde kadınların fizyolojik, psikolojik değişimlerinin çevresi tarafından önemsenmemesi, kadının da kendi sağlığını önemsememesine neden oluyor” diyen ATAÇAĞ, bu durumun ne yazık ki kadın tarafından da normalleştirildiğini ifade etti. ATAÇAĞ konuşmasının devamında katılımcılara kadınlarda en sık görülen sağlık sorunları ve bunların önlenmesine dair önerileri aktardı.
BODAMYALIZADE: “Cilt Yaşlanmasını Geciktirmek Artık Çok Daha Kolay”
Girne Üniveristesi Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Pertevniyal BODAMYALIZADE ise etkinlikte cilt sağlığı ile ilgili önemli bilgiler paylaştı ve son tıbbi gelişmeler ışığında uygulanan estetik cilt uygulamaları ile ilgili örnekler sundu. BODAMYALIZADE, örnek vaka görselleriyle de desteklediği konuşmasında doğru bakım, uygun estetik müdahale, düzenli uzman kontrolü ile cilt yaşlanmasını geciktirmenin artık çok daha kolay olduğunu belirtti. Özellikle çok genç yaşlarda gerçekleştirilen bazı estetik müdahalelerin zaman içerisinde yarardan çok zarar getireceğine dikkati çeken BODAMYALIZADE, ani ve fazla kilo kaybı gibi nedenlerle genç yaşta oluşan cilt bozulmalarında cerrahi müdahale olmadan da pek çok gençleşme uygulamasının kolaylıkla yapılabildiğini ifade etti.
VAR: “Sosyoloji İçinde Yaşadığımız Toplumu Anlamak İçin; Yoga İçinde Yaşadığımız Bedeni Anlamak İçin…”
Kadın hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların özgürleşmesi ile ilgili olarak sosyolojik açıdan değerlendirmeler ile konuşmasına başlayan Sosyolog ve Yoga Eğitmeni Özlem VAR ise, kazanılan pek çok hakka rağmen hayatı hala daha zorlu olan ve pek çok stres kaynağı ile baş etmek durumunda kalan kadınların herşeyden önce bu stres seviyesini düşürmeye ihtiyaçları olduğunu belirtti.
“Nasıl ki sosyoloji içinde yaşadığımız toplumu, dünyayı anlamak, anlamlandırmak, değerlendirmek, gelişmesine yönelik toplumsal bazda neler yapılabileceği üzerine fikirler üretmek ve eyleme geçmek konusunda önümüzü açıyorsa, Yoga ve diğer kişisel gelişim metodları da içinde yaşadığımız bedeni, onun işleyişini, arkada koşturup duran, sanki hiç susmayacakmış gibi gözüken zihnimizi, hislerimizi farketmek, anlamak ve kendimizi dönüştürebilmek konusunda önümüzü açmaktadır.” şeklinde konuşan Var, bu bağlamda katılımcılarla, beden ve zihin farkındalığına; bedensel, zihinsel ve duygusal stresle baş etmeye yönelik pratik ve eğlenceli egzersizler, Yoga ve Nefes Tekniklerini paylaşarak bu tekniklerin uygulamalarını yaptırdı.
EKEN: “Sağlıklı Bir Öğün, İçinde Gökkuşağının Tüm Renklerini Barındırmalı”
Etkinliğin son konuşmasını ise Girne Üniversitesi Hastanesi Uzman Diyetisyeni Bengisu EKEN gerçekleştirdi. Bengisu EKEN konuşmasında, sağlıklı beslenme ile ilgili bilgiler paylaşarak, dengeli öğünlerin neler içermesi gerektiğine dair yararlı bilgiler sundu. Beslenme ile ilgili en büyük yanlışlardan birisinin zamansızlık bahanesi ya da zayıflama amacı ile atlanan öğünler olduğuna dikkat çeken Diyetisyen EKEN, fazla kilo oluşumunda öğün atlamanın büyük rolü olduğuna dikkat çekti. Yoğun çalışma temposu içerisinde en fazla atlanan öğünün ise kahvaltı olduğunu belirten Eken, aynı zamanda sağlıklı bir öğünün, içinde gökkuşağının tüm renklerini barındırması gerektiğine vurgu yaptı. “Tabağınızda doğada mevcut olan tüm renkleri görmelisiniz”, diyen Eken en büyük diyet yanlışlarından birisinin belli bir öğün grubunun beslenme zincirinden tamamen çıkarılması olduğunun altını çizdi. Bu anlamda beslenme zincirinden çıkarılan ilk besin grubunu da genelde karbonhidrat içerikli yiyeceklerin oluşturduğuna dikkati çeken Eken, oysa ki bu besin grubunun bedene en fazla enerji sağlayan yiyecekleri ihtiva ettiğini belirtti.
Girne Üniversitesi Hastanesi’nde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen “Özgürlüğün Kapıları Bilgi ile Açılır” temalı etkinlik, konuşmaların ardından Üniversitenin iç bahçesinde müzik eşliğinde verilen kokteyl ile sona erdi.