Girne Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun Yıldız: “Tüberkülozda Uzun Süreli Ve Düzenli Tedavi Çok Önemli!”
Eklenme Tarihi: 23 Mart 2017, 13:30


Girne Üniversitesi Hastanesi, Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Girne Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun YILDIZ, 24 Mart Dünya Tüberküloz Haftası dolayısıyla bir açıklama yaptı. Tüberküloz yani verem hastalığının etkeninin binlerce yıldır var olduğu bilinen “Mycobacterium tuberculosis” ismi verilen bir mikrop olduğunu belirten Yıldız, bu mikrobun kişinin öksürmesi, hapşırması, konuşması sırasında oluşan damlacıkların içinde havaya karıştığını ifade etti. Bu damlacıkların solunması ile hastalığın diğer kişilere de bulaştığını söyleyen Yıldız, buna rağmen mikrobu alan herkeste hastalığın açığa çıkmadığını, vücutta uyur halde beklediğini ancak kişinin direnci düştüğünde hastalığın kendini belli edebileceğini belirtti.
TÜBERKÜLOZ NASIL BULAŞIR?

“Verem, kaşık, çatal, bardak gibi yemek araç gereçleri, giysiler, çarşaflar gibi eşyalarla bulaşmaz, Aileden genetik (ırsi) olarak geçmez.” diyen YILDIZ, mikrobun, güneş görmeyen ortamlarda havada uzun süre canlı kalabildiğini, bu nedenle insanların kalabalık olarak yaşadığı, havalanması yetersiz, güneş girmeyen ortamların en riskli ortamlar olduğunu vurguladı.

Tüberkülozun tüm dünyada yaygın olarak görülen bir hastalık olduğunu ve tedavi edilmedi takdirde öldürücü olabileceğini belirten Prof. Dr. Füsun YILDIZ, Dünya Sağlık Örgütü’nün, 2013 yılı verilerine göre 9 milyon yeni tüberküloz hastasının ortaya çıktığını ve bu hastalık vakalarından 1,5 milyonunun ölümle sonuçlandığını ifade etti.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

Yıldız hastalığın belirtileri ile ilgili olarak ise açıklamasında şunları kaydetti: “Tüberküloz en sık akciğerlerde görüldüğü için hastalar genellikle 2-3 haftadan uzun süren öksürük, balgam çıkarma, balgamda kan görülmesi yakınmaları ile başvururlar. Bunların yanında halsizlik, gece terlemeleri, iştahsızlık ve kilo kaybı da görülebilir. Verem akciğer dışında başka organlarda da görülebilir. Bu durumda hastaların o organ ile ilgili boyun veya koltuk altında bezelerin şişmesi, idrarda kan görülmesi gibi şikayetleri olabilir. Hastalığın erken tanısı önemlidir. Bu nedenle özellikle uzun süren öksürük ve balgam çıkarma şikayetleri olan hastaların Göğüs Hastalıkları hekimlerine başvurmaları gerekir.”


TANI NASIL KONUR?

Prof. Dr. Füsun YILDIZ açıklamasının devamında hastalığa tanı konması ile ilgili şu noktalara dikkat çekti: “Şikayetleri ve akciğer grafisi bulguları ile tüberkülozdan şüphe edilen bir kişide tanı için balgam incelemesi yapılır. Tüberküloz tanısı balgamda mikrobun gösterilmesi ile konur. Kişinin daha önce verem mikrobu ile karşılaşıp karşılaşmadığını gösteren tüberkülin deri testi (PPD) tanıya yardımcı olabilir. Fakat bu testin pozitif olması kişinin hasta olduğunu göstermez, tüberküloz mikrobunu vücuduna almış olduğunu, mikrobun vücutta uyur halde bulunduğunu gösterir.”

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Tüberkülozun tedavisinin mümkün olduğunu belirten YILDIZ, buna rağmen tüberküloz mikrobunun diğer mikroplara nazaran çok daha yavaş çoğalması nedeniyle ilaçların uzun süre ve düzenli kullanılmasının gerekliliğine vurgu yaptı. Tedavi süresinin en az 6 ay olduğunu söyleyen Yıldız, tedavi süreci ile ilgili olarak şunları belirtti: “Tedaviye 4 ilaç ile başlanır, tedavinin 2 veya 3. ayında hastanın klinik bulguları ve balgam tahlillerine göre ilaç sayısı azaltılabilir. Tedavideki en önemli unsurlardan biri hastanın ilaçlarını düzenli kullanmasıdır. Aksi halde mikroplar ilaçlara karşı direnç geliştirir. Dirençli tüberküloz dediğimiz bu hastalık tipinde tedavi çok daha zordur; çok sayıda ilacın 18-24 ay kullanılması gerekmektedir.”

KORUNMAK İÇİN NE YAPILIR?

Açıklamasının devamında bu hastalıktan korunma yollarına dikkati çeken Prof. Dr. Füsun YILDIZ, bu konuda şunların üzerinde durdu:
“Tüberkülozdan korunmanın en etkili yolu, bulaştırıcılık riski olan hastalara erken tanı konup tedavi başlanmasıdır. Ayrıca BCG aşısı da kişisel korunmada kullanılmaktadır. Aşı tüberkülozun ağır ve öldürücü formlarından korunmada özellikle önem taşır.

Tüberküloz hastası ile aynı ortamı uzun süre paylaşan ve aynı havayı soluyan ev içi temaslılarında bulaştırma olasılığı yüksektir. Bu nedenle, tüberküloz tanısı kesinleşince, bütün aile bireyleri ve hasta ile aynı havayı paylaşan işyeri ya da başka ortamdaki kişiler verem savaşı dispanserinde muayene için çağrılırlar. Buna temaslı muayenesi denilir. Bu muayene ile hastalık tespit edilenlere erken tedavi başlanır, hasta olmayan fakat risk taşıyanlara ise koruyucu tedavi verilir. Özellikle çocuklarda koruyucu tedavi çok önemlidir.”

Tüberkülozun utanılacak, saklanılacak bir hastalık olmadığını ifade eden YILDIZ, erken tanı ve doğru tedavi ile hastaların tümüyle iyileştiğini belirtti ve tüberküloz hastalarına önyargılı yaklaşılmaması ve bu hastaların dışlanmaması için toplumun hastalık hakkında yeterli bilgilendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.