Girne Üniversitesi, Denizcilik Tarihi Araştırma Merkezi bünyesinde iki senedir sürdürülen araştırmaların sonuçlarını önümüzdeki günlerde bir sergi ile halka sunacak. İki yıldır süre gelen araştırmaların sonucunda açılacak olan sergide Akdeniz’e özgü başta gemiler olmak üzere limanlar, tersaneler ve fenerler betimsel ve metinsel tasvirler aracılığıyla ve kronolojik olarak sergilenecek ve kitaplaştırılacak.
Ali Rıza İşipek: “Akdeniz, İnsanları Ve Halkları Ayrıştıran Değil, Birleştiren Bir Deniz”…
Girne Üniversitesi Basın ve Hakla İlişkiler Dairesi Müdürlüğü’ne açıklamalarda bulunan Girne Üniversitesi, Denizcilik Tarihi Araştırma Merkezi Müdürü Ali Rıza İşipek; “Akdeniz Havzası’nda M.Ö. 4 bin yıllarında Mısırda başlayan denizcilik faaliyetleri daha sonra Fenikeliler tarafından devam etmiş, başlangıçta saz demetleri, şişirilmiş keçi postları yada geniş ağızlı küpler içerisinde su üzerinde kalmayı başaran insanoğlu, bir süre sonra sazlık ve ağaçları kullanarak modern teknenin ilk örneklerini yapmayı başarmış, bunu önce kürekli ve daha uzak bölgelere gidebilmek için yelkenli gemilerin dizaynı ve inşası takip etmiştir.
Bu uzun zaman diliminde ihtiyaçlar ve teknolojinin gelişmesi paralelinde, denizin nimetlerinden daha fazla yararlanabilmek amacıyla tekne tipleri de sürekli olarak değişime uğramış ve daha dayanıklı, daha büyük ve daha süratli teknelerin inşa edilmesi her zaman için bir hedef olarak belirlenmiş, donanmaların bu yarış içine girmesiyle de gemilerin ateş gücü bir kriter olmaya başlamıştır.
Bu bağlamda çalışmamızın amacı Akdeniz insanının, yük ve yolcu taşımak ile savaşmak maksadıyla tasarlamış olduğu tekneleri bir kronojik bütünlük içerisinde halka sunabilmektir. Akdeniz’in, insanları ve halkları ayıran değil, aksine sağlamış olduğu kolay ulaşım imkanları dolayısıyla aslında birleştiren bir deniz olduğunu özellikle aktarmayı hedeflemekteyiz” dedi.
Ali Rıza İşipek: “Girne Üniversitesi Denizcilik Tarihi Araştırma Merkezi Olarak Önemli Çalışmalarımıza Devam Edeceğiz”…
Ali Rıza Işipek “Sergimizde Girne Kayığı, Uluburun batığı, Osmanlı kadırgası, İsa’nın kayığı, Bizans dromonu, Roma ticaret gemisi ve Mısır ticaret gemisi olmak üzere yedi adet ahşap gemi modeli, on iki adet yağlı boya tablo, yirmi adet gravür ile konu ile ilgili Türkçe ve İngilizce bilgi panoları olacaktır.
Sergiyi gezen ziyaretçilerin, özellikle denizciliğin doğduğu yer olarak kabul edilen Doğu Akdeniz’de, asırlarca insanların yaşamlarını idame ettirebilmek maksadıyla, günümüze oranla çok basit ve ilkel olarak inşa edilmiş olan teknelerle doğaya karşı vermiş oldukları mücadeleyi çok daha iyi algılayabilecektir.
Araştırma Merkezi olarak denizcilik tarihimizle ilgili bu tür çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Çalışmalarımızın sonunda da bu ve benzeri sergilerle yaptıklarımızı Kıbrıs Halkı ile paylaşmayı sürdüreceğiz” diye sözlerine ekledi.